Skip to main content

Global ekonominin modern tarım üzerindeki etkisi

Submitted by oozulker on Mon, 07/12/2021 - 02:36

Hayattaki önceliklerimiz söz konusu olduğunda, günlük kaygılarımız genellikle uzun vadeli hedeflerimizden önce gelebiliyor. Kariyer hayatımızda, aile ilişkilerimizde, sosyal yaşantımızda ve daha pek çok konuda, daha çok şu anda neler olduğuna odaklanıyoruz. Çok nadiren bir adım geri atıp büyük resme bakmak için zaman fırsat bulabiliyoruz. Oysa, bu geniş bakış açısına sahip olduğumuzda, yalnızca kendimizi değil, dünyayı ve çevremizdeki insanları da etkileyen sorunları gerçek anlamda gözlemleyebiliyoruz. Ve bu zorlukları tespit etmenin yanı sıra, aynı zamanda bunlarla ilişki kurabilir ve gelecek nesiller için hepimize yardımcı olacak fırsatlar ve çözümler geliştirebiliriz.

Alltech ONE Fikirler Konferansı’nın ana konuşmacılarından İrlandalı ekonomist, yazar ve üniversite öğretim görevlisi Prof. David McWilliams, konuşmasında gelecek nesiller tarafından "'iyi atalar"' olarak tanımlanabilmek, bu insanların “atalarımız bizim için iyi şeyler bıraktı” demelerini sağlamak için ne yapmamız gerektiğini sordu.

Alltech’in başkanı ve CEO’su Dr. Mark Lyons’ın da eşlik ettiği, “Ekonomi ve Sağlık: Doğal Bir Bağlantı” başlıklı oturumda global tarımın itici gücü bir dizi farklı ülke ele alınarak mevcut ve potansiyel tarımsal uygulamalarının gelecekteki etkileri değerlendirildi.

Bir dizi kısa animasyon videonun da yer aldığı konuşmasında, McWilliams birbirimizi daha iyi anlamak, tarihlerimizin ve fikirlerimizin birbiriyle nasıl bağlantılı olduğunu görmek için itici güç olan bu ülkelerin ekonomilerine odaklandı.

Videoları izlemek için

Prof. David McWilliams’ın konuşmasından önemli alıntılar:

Bu konuşmada yönlendirici ülkelerin en büyük global zorluklarının neler olduğuna bakmanın iyi bir yol olacağını düşünüyorum. Tarihleri nedir, önemli olayları nelerdir? Bunlar irili ufaklı ülkelere, hem büyük hem de küçük ve çevik üreticilere nasıl süzülür?

Dünya ekonomisine yapılan bu yolculuğun sonunda, her şeyin birbiriyle bağlantılı olduğunun ve gezegenimizin iyileştirilmesinde hepimizin bir rol oynadığının ortaya çıktığını görüyoruz.

(COVID-19) salgınının bize söylediği şey, hiçbirimizin yalnız olmadığı, hiçbirimizin kendimizi izole edemeyeceğimiz ve dünyanın düşündüğümüzden daha küçük ve birbiriyle daha bağlantılı olduğudur.

Amerika Birleşik Devletleri: Tarımsal köklere geri dönüş

  • ABD’de tarım üretimi 1948 ile 2015 yılları arasında verimlilikte muazzam kazanımlarla 3 katına çıktı.
  • Bununla birlikte çiftçilerin yaklaşık %90'ının sadece tarım yoluyla geçimini sağlayamadığını görüyoruz.
  • Tarım, otomobillere atfedilen %30'un çok altında, toplam ABD sera gazlarının yalnızca %7,5'ine yol açıyor.

Tüm bu bilgiler hesaba katıldığında, çevresel geleceğimizdeki değişimin kaynağının ABD olacağı görülüyor. Amerikan kültürü değişiyor, en azından dışarıdan bakıldığında, servet sadece küçük bir azınlığı elindeyse zengin olmanın bir anlamı yok. Zenginlik toplumun diğer katmanlarına doğru akmak zorunda. Ve eğer aşağı doğru bir akış olmuyorsa, bu taleple ilgili baskı aşağıdan yukarıya doğru artacaktır.

Başkan Biden çevre ve eşitsizliği önemsiyor ve daha önce sahip olunan düşüncelere aykırı olsa bile dünyanın ilerlemesi için bunların ele alınması gerektiğine inanıyor. Şu anda, yaşlı neslin pek anlamadığı ve genç neslin tam olarak ifade edemediği olağanüstü, nesiller arası devrilme noktasındayız. Bu makroekonomik politikada büyük bir değişiklik ve bundan herkesin bir memnuniyet duyacağını düşünmek yanlış olur. Sadece ben, benim bilançom, benim kar marjım gibi anlık bir tatmin zihniyetine sahip olamayız. Bizler sadece emanetçi olduğumuza dair eskilerin de sahip olduğu zihniyete sahip olmalıyız. Biden yönetiminde, ülkenin olumsuz çevresel etkileri ve bu sorunların çözümünde çiftçi topluluğunun anahtar önemine dair bir anlayış var. Biden, tarımın gelecekte karbon nötr hedeflerine ulaşabilmesi için çiftçilerin çözümün bir parçası olduğunu düşünüyor. Bunu akılda tutarak, ABD tarımının muazzam bir değişimden geçmek üzere olduğunu ve uzun süredir eksik olan endüstriyel güveni ve kendine olan inancı yeniden tesis etmek üzere olduğunu söyleyebiliriz.

Endüstri çağından önce, elektrik çağından önce ve internet çağından önce tarım hep vardı. Ve tarım geleceğin endüstrisi olacak, çünkü sadece tarım bizi doğal olarak sıfır karbon noktasına getirebilir. Bu yüzden gerçekten heyecan verici bir dönem olduğunu düşünüyorum.

Brezilya: Hikayeyi yeniden anlatmak

Dünyayı beslemek söz konusu olduğunda Brezilya ön planda. Güney Amerika ülkesi:

  • Dünyanın en büyük sığır ve tavuk eti ihracatçısı
  • Dünyanın en büyük dördüncü domuz üreticisi
  • En büyük soya fasulyesi ve kahve ihracatçısı
  • Dünyanın en büyük şeker ve etanol üreticisi
  • Global pazarın yarısından fazlasını talep eden en yaygın portakal suyu ihracatçısı ve üreticisi

Oysa Brezilya, tarım-gıda endüstrisinin iyi haberlerini yaymakta çoğu kez başarısız oldu. Çiftçiler soya fasulyesi ile milyarlarca insanı besleyebilirken, bizler sadece sığır yetiştiricilerini topraklarından uzaklaştıran, yağmur ormanlarının yok edilmesine izin veren kabus gibi hikayeler duyuyoruz.

Brezilya tarımını doğru yaparsa, dünya da tarımını doğru yapar. Ve Brezilya'da olan şey, gelişmekte olan dünyanın başka yerlerinde de olacak. Brezilya öncelikle kendi hikayesini doğru anlamalı. Brezilya'nın, insanlara yediklerinin ne kadarının Brezilya'dan geldiğini ve ne kadar verimli üretildiğini açıklayan olumlu mesajlara agresif şekilde odaklanması gerekiyor. Brezilya iletişimini iyileştirebildiği takdirde, tarımsal ve çevresel değişimin ön saflarında olabilir. Bence önümüzdeki 10 ya da 15 yıldaki zorluk da bu, çünkü Brezilya'nın geleneksel üretim açısından güçlenerek devam edeceği açık. Soru şu: Brezilya, iyi bir çevre vatandaşı olduğuna dair insanların algılarını pozitif yönde güçlendirebilir mi?

Çin: Değişen bir ekonomik ve tarımsal manzara

Önümüzdeki 30 yıl tarım tarihinin en önemli yılı olacak. Bunun başlıca nedeni, bir bütün olarak Çin ve Asya'nın değişen ekonomik ve tarımsal manzarasıdır.

Çin’in dünyanın en büyük ekonomisi ve askeri gücü olmayı başarabilmesi için, halkına yeterli gıda arzını sağlaması ve şişirilmiş gıda fiyatlarına maruz kalmaması gerekiyor. Bununla birlikte, Çin'in sınırlı doğal kaynaklara, özellikle de suya sahip olması gerçeği nedeniyle bu durum karmaşıklaşıyor. Ancak bu sınırlılık, Çin’in başka hiçbir ülkede olmayan en son tarım teknolojilerini kullanarak tarımını dönüştürmesini ve modernizasyonunu sağladı. Bu gelişmeler, Çin'in dünyanın en sürdürülebilir gıda üreticisi olarak iddiasını ortaya koymasına izin verdi.

Çin ve bir bütün olarak Asya'daki büyük bir eğilim de, yeni keşfedilen zenginlikle birlikte beslenme alışkanlıklarındaki değişiklikler… Bu, geleneksel tofu ve pirinç yerine “Batılılar” gibi sığır eti ve süt ürünleriyle beslenen üst-orta sınıf Asyalılarda görülüyor. Lezzet tercihlerindeki bu değişim, biz ilerledikçe kıtadaki gıda ve tarım üretiminin ve  tedarik zincirinin de nasıl etkileneceğinin bir başka göstergesi.

Gelecekte, tarımsal üretiminin yüksek kalması ve/veya gıda satın alabilmesi için Çin’in elinden gelen her şeyi deneyeceğini ve yapacağını düşünüyorum.

İrlanda: Tarımı modernleşmenin faydaları

Gezegendeki en büyük tarım-gıda üreticileri ve tüketicilerinin listesinde Atlantik kıyısındaki bu küçük adanın yer almasının bir yazım hatası olduğunu düşünmeniz kabul edilebilir. Ancak İrlanda, global tarım endüstrisi söz konusu olduğunda önemli bir oyuncu. İrlanda'nın coğrafi konumu ve iklimi, onu sağlıklı ve taze otların büyümesi için mükemmel bir yer haline getiriyor. Sonuçta bu otlar verimli ve sağlıklı inekleri getiriyor ve yıllık gıda ihracatında toplam 13 milyar dolara tekabül ediyor.

Ancak, İrlanda'nın enerji verimli ve sürdürülebilir gıda üretimine giden yolunda büyük engeller var. Bunlardan biri, karbon emisyonlarını azaltmanın çözümünün gıda üretimini azaltmak olduğuna dair yaygın ve yanlış anlamadır. Avrupa Birliği'nin bu konuda bazen zorlayıcı olduğunu ve bunun bir hata olduğunu düşünüyorum. Avrupa Birliği'nin karbon emisyonlarında toplam bir azalma elde etmesi için, daha fazla üretim için evrimsel, ekolojik veya çevresel avantajları olan ülkeleri farklı şekilde değerlendirmesi bana çok daha mantıklı görünüyor. Çünkü girdi/çıktı oranınız örneğin İrlanda'da, kavrulan bir Akdeniz'den veya Kuzey'in donmuş tundrasından çok daha pozitif.

İrlanda tarımının modernleşmesi ve büyümesi için İrlanda'nın önde gelen sektörlerinden biri de 25 milyar doların üzerinde ihracat getirisiyle teknoloji sektörüdür. İrlanda yenilikleri benimseyerek yeni tarımsal atılımlar geliştirebilir ve dünyadaki en kaynak verimli, karbonsuz, sürdürülebilir gıda üreticisi haline gelebilir ve bu da inanılmaz değerli tarım teknolojileri ihracatını arttırabilir.

Ekonomideki her şeyin birbiriyle ilişkili olduğunu ve şu andaki olumlu bir değişimin gelecekte daha fazla büyümeyi sağlayabileceğini ve gelecek nesiller için olumlu bir miras bırakmamıza izin vereceğini unutmamalıyız.

Konuşmanın tamamını izlemek ve daha fazla edinmek için one.alltech.com ziyaret edebilirsiniz.

<>Premium Content
Off
<>Featured Image
<>Date
<>Featured Image License
Off
<>Hubspot
<!--[if lte IE 8]>
<script charset="utf-8" type="text/javascript" src="//js.hsforms.net/forms/v2-legacy.js"></script>
<![endif]-->
<script charset="utf-8" type="text/javascript" src="//js.hsforms.net/forms/v2.js"></script>
<script>
hbspt.forms.create({
region: "na1",
portalId: "745395",
formId: "d6994aa9-c2f1-4ec3-91eb-d6ea5597a728"
});
</script>
<>Feature
Off
<>Primary Focus Area
<>Article Type
<>Image Caption

Uzun vadeli bir miras düşüncesini benimsemek daha sağlıklı insanlara, daha sağlıklı toplumlara ve daha sağlıklı bir gezegene yol açacaktır.

Çevresel ayak izimizi azaltabilecek 18 yenilik

Submitted by oozulker on Mon, 07/12/2021 - 02:31

Tarihe kısa bir bakış

Alltech’in başkanı ve CEO’su Dr. Mark Lyons, Haziran ayındaki ONE:Alltech Fikirler Konferansı’nda yaptığı konuşmada ilham veren fikirlere ve tarım endüstrisindeki en son yeniliklere değindi.

Bugün karşılaştığımız sayısız zorlukla yüzleşmek ve her zaman doğru olan şeyleri anlamak için belki de geçmişe tekrar bakmamız gerektiğini söyleyen Dr. Lyons, katılımcıları insanların ilk defa Kuzey Amerika'ya gelmeye başladığı, hayvanları getirip evcilleştirdiği, doğal kaynakları gıda üretimi için kullanmaya başladığı ve tarımsal üretim için daha fazla toprağa ihtiyaç duyduğu zamanlara götürdü.

Bu büyümenin devam ettiği tarih boyunca global ekonomiler ve kıtalar demiryolları ve karayolları ile birbirleriyle daha fazla bağlantılı hale geldi. Karbon, büyüyen ekonomiyi ve büyüyen gezegeni beslemenin ana yolu haline geldi. Sonuç olarak, karbon emisyonları arttı.

Tarım büyüyordu. Bilimsel atılımlar, daha verimli bir gıda sistemine giden yolu açıyor ve bugün gıda endüstrisindeki işletmelerin ve markaların yükselişine fırsat yaratıyordu.

Gıda üretimindeki verimlilikle birlikte tarımsal süreçlerde de üretkenliğe duyulan ihtiyaç, tarımın ürettiği karbon emisyonları ve tarımsal yenilikler üzerinde daha fazla durulmasına yol açtı. Çiftçiler bu konularda et, süt ve yumurta üretimi açısından, pazarın etki ve taleplerine cevap vererek iyileştirmeler yapmaya başladılar.

1800'lerin ortalarından bu yana, kullanılan fosil yakıt miktarı %20.000, insan nüfusu %1.329 ve artan bu nüfusu beslemek için kullanılan hayvan sayısı %524 gibi çok daha az oranda arttı. Aslında, bugüne kadar Amerika Birleşik Devletleri'nde 1960'ta üretilenden %50 daha fazla sığır eti üretiliyor. Bununla birlikte et üretimindeki bu artış, 60 yıl önce ihtiyaç duyulan hayvan sayısının sadece üçte biri ile sağlanıyor.

Bilimsel atılımlar çevremizin daha iyi anlaşılmasına yol açmış olsa da, iklim değişikliğinin suçluları hakkında henüz bir uzlaşma yok ve bu durum sadece Kuzey Amerika'ya özgü değil.

Başlayan ve devam eden bir değişim

Dr. Lyons konuşmasında, kristal kadar net olan bir gerçek varsa bunun değişim olduğunu ve bu değişimin devam edeceğini, pandeminin çevremizde meydana gelen bu değişimleri kabullenmeyi hızlandırdığını söyledi.

“Her zorluğun bir fırsat ve aslında bir hediye olabileceğine inanıyorum. İnandığımız her şey gerçeğe dönüşebilir, ancak farklı bakış açılarıyla bakmadıkça, farklı şeyler yapmak mümkün değildir.”

Dr. Lyons konuşmasında tarımdaki ilham verici bazı yenilikçi uygulamalardan bahsetti:

1. Dev hava temizleyiciler: Dünyadaki her 10 kişiden 9’u kirli hava soluyor ve bu kirlilik yılda yaklaşık 9 milyon ölüme neden oluyor. Belki de gerçek güzellik temiz hava ve temiz enerjidir. Bazı mühendisler, aynı zamanda sanat eseri olan dev dış mekan hava temizleyicilerini nasıl üretebileceğimiz konusunda çalışmalar yapıyor.

2. Havadaki fazla karbondioksiti endüstriyel ölçekte filtreleyerek gezegeni soğutmak: 2050'de yaygın olarak görülebilecek olan Teksas'taki dev hava yıkayıcılar, CO2'i yakalamak ve geçen yüzyılda açılan petrol kuyularına kuru formda pompalamak için basit bir kimya kullanıyor. Gezegenimizi ısıtan bazı sera gazları, bu tür yeniliklerle ortadan kaldırılabilir ve potansiyel olarak sera etkisinin azaltılmasına katkıda bulunabilir.

3. Yeryüzünün mantosundan gelen ısıyı kullanan elektrik jeneratörleri: Şu anda Kenya'da küçük bir ölçekte yapılan bu çalışmanın sera gazlarının havaya salınmaması için gelecekte büyük etkileri olabilir.

4. Yol yapımında bitüm yerine geri dönüştürülmüş plastiğin kullanılması: Halihazırda topraktan çıkarılmış olan fosil yakıtların birçoğu, biyolojik olarak çözünmesi 1000 yıldan fazla süren plastiğe dönüştürülüyor. Oysa bu plastiklerden bazıları geri dönüştürülerek yol yapımında kullanılabilir. Ve bu, daha yumuşak bir sürüş, daha az çukur ve daha uzun yol ömrü sağlayabilir.

5. Güneş yolları: Gorilla Glass gibi teknolojiler, yolları ve kaldırımları korunmuş güneş panelleri ile döşeyerek güneş enerjisi elde etmeye yardımcı olabilir. Bu paneller  Amerika Birleşik Devletleri'ndeki tüm yolları kaplasaydı, bugün ihtiyaç duyulan elektriğin üç katını üretebilirlerdi.

6. Sonik yangın söndürücü: İklim değişikliğinin bir sonucu olarak, giderek daha fazla orman yangınıyla karşılaşıyoruz. Bilim adamları bu zorlukla mücadele etmek için, bir drone üzerine kurulabilen ve oksijeni yakıt kaynağından ayırmak için ses dalgalarını kullanan bir sonik yangın söndürücü üzerinde çalışıyor.

7. Havacılık yakıtı olarak hidrojen: 1990'dan bu yana, yolcu uçuşu başına karbondioksit emisyonları %50'den fazla düştü. Bununla birlikte, havacılık endüstrisi, hidrojenin potansiyel olarak yeni, temiz bir havacılık yakıtı olarak kullanılabileceği olasılıkları da değerlendiriyor. Örneğin; ticari ölçekli bir Airbus hidrojen uçağı İngiltere'de uçuşa geçti bile!

8. Uçaklar için hem yolcu kompartımanı hem de kanat görevi gören “karma kanat”: Uçak kanatlarının yolcular için kullanımıyla, şu anda gerekli olan yakıttan %20-30 oranında tasarruf sağlayabilir.

9. Çevreyi temizleyen ve seyahat kaynağı olarak yeşil algler: Yeşil alglerin bakteri yeme yeteneği, eski zamanlarda düşünülenden çok daha yaygındır. Bu bulgu, çevre ve iklim bilimi ile ilgili gerçek hayatta önemli kullanımlara sahip olabilir. Yeşil algler hem havada hem de yerde, birçok farklı seyahat türü için bir yakıt kaynağı olabilir.

10. Bağırsak mikrobiyom genleri: Mikrobiyomumuzda olup bitenlerin çoğu insan hastalıklarıyla bağlantılıdır. Bilimsel olarak daha fazla bilgiye sahip oldukça, insan sağlığına ilişkin sorunların üstesinden gelebilmek için birçok yeni yol keşfedilebilir.

11. Dirençli bakteriyel enfeksiyonları tedavi edebilen bir antibiyotik alternatifi: Durham Üniversitesi'ndeki bilim adamları, hücrelere iletimi ve bakteriyel enfeksiyonlara karşı etkinliği geliştirmek için kimyasal yapı değişiklikleriyle mevcut antibiyotiklere (peptoidler olarak adlandırılan) karşı standart bir alternatif geliştirdi. Bu alternatif, antibiyotik direnciyle mücadeleye yardımcı olabilir.

12. Hayvan atıklarından elde edilen metan, gıda üretiminde tek hücreli protein yetiştirmek için kullanılabilir: İnsanlar biyogaz çürütücülerle yalnızca metanı enerjiye dönüştürmekle kalmıyor, aynı zamanda bir dizi farklı besin maddesi kullanıyor. Ortaya çıkan bu tek hücreli proteinler, hayvanlar ve hatta insanlar için gıdaya geri dönebilir.

13. Gıda türlerini tanımlayan ve geri dönüşümü teşvik eden akıllı bir çöp kutusu: Gıda israfı, kullanılmayan büyük bir potansiyel alandır. Akıllı çöp kutusu, yiyecek atıklarımızın üçte birini daha evden çıkmadan azaltabilir.

14. Atıkları kompost haline getiren bir mutfak aleti: Gıda atıklarımızı doğrudan bahçelerimizde kullanılabilecek kompost haline getirmemizi sağlayacak sistemler geliştiriliyor. Bu sistemler tek bir düğmeyle, atıkları kokusuz bir şekilde parçalamak için öğütüyor, ısıtıyor ve besin açısından zengin kompost haline getirerek, aksi takdirde çöp sahasına gönderilecek olan atıkları %50'ye kadar azaltıyor.

15. Olumsuz çevresel etkiyi sınırlarken üretkenliği arttıran mikrobiyal araçlar: Emisyonların yoğunluğunu sınırlarken üretim verimliliğini artırmak için yeni beslenme ve yem katkısı stratejileri oluşturuluyor. Bu, gastrointestinal sistem yoluyla, toprak ve atık işleme süreçlerinde spesifik mikrobiyomların geliştirilmesine yardımcı olacak yeni araçlar kullanılması sağlanabiliyor.

16. Olumsuz çevresel etkiyi azaltma stratejilerini değerlendirmek için ölçüm araçları: E-CO2 çiftlik denetim sistemleri, laboratuvar testleri ve yem değerlendirmeleri gibi araçlar (Alltech IFM™ , Yea-Sacc®® VT Değer Testi, Alltech 37+ Mikotoksin Analiz Programı, Alltech Mineral Yönetimi) emisyonların azaltılmasında, üreticiler için verim ve sürdürülebilirliğe katkı sağlamada büyük faydalar yaratıyor.

17. Tarım emisyonlarını ve emisyon yoğunluğunu azaltmak için biyotik araçlar: Bazı yeni yönetim sistemleri, metanı kaynağında çıkarmak için filtrasyondan yararlanıyor ve bu potansiyel metan diğer tarımsal üretim sistemlerinde kullanılabiliyor. Gübre yönetimi, mera yönetimi ve mera beslenmesi, Alltech’in mikrobiyom anlayışının ve bu alanları birbiriyle bağlantılı olarak görmesinin önemini bir kez daha vurgulamaktadır.

18. Aktive edici enzimlerin biyolojik katalizör olarak kullanılması: Enzimler, sindirimi ve yem kullanımını iyileştirmek, hayvanlarda ve topraktaki mikrobiyomları faydalı bir şekilde değiştirmek, atıkları parçalamak için fermantasyon modellerini değiştirmek ve çevresel toksinleri azaltmak gibi birçok alanda tarımı destekleyebilir.

Hiçbir endüstri gezegenin geleceği üzerinde tarımdan daha olumlu bir etkiye sahip değildir. Tarım endüstrisi sıfır karbonla gıda üretimini gerçekleştirmede büyük bir potansiyele sahiptir ve iklim değişikliğine olumlu yanıt verebilenlerin en büyük parçasıdır.

Konuşmasında tarım endüstrisinde çalışmaktan duyduğu onur ve heyecanı dile getiren Dr. Lyons, hep birlikte çalıştığımız takdirde iklimi soğuturken dünyayı besleyebileceğimizi, ayak izi değil, anlamlı bir miras bırakabileceğimizi ve gezegenimizin geleceği için olağanüstü fırsatlar yakalayabileceğimizi söyledi.

Konuşmanın tamamını izlemek ve daha fazla edinmek için one.alltech.com ziyaret edebilirsiniz.

<>Premium Content
Off
<>Featured Image
<>Date
<>Featured Image License
Off
<>Hubspot
<!--[if lte IE 8]>
<script charset="utf-8" type="text/javascript" src="//js.hsforms.net/forms/v2-legacy.js"></script>
<![endif]-->
<script charset="utf-8" type="text/javascript" src="//js.hsforms.net/forms/v2.js"></script>
<script>
hbspt.forms.create({
region: "na1",
portalId: "745395",
formId: "d6994aa9-c2f1-4ec3-91eb-d6ea5597a728"
});
</script>
<>Feature
Off
<>Primary Focus Area
<>Article Type
<>Image Caption

Tarım, karbonu tutabilen ana endüstrilerden biri ve iklim değişikliğine olumlu yanıt verebilme potansiyeliyle büyük bir öneme sahip.

Nuestra visión

Creemos realmente que la industria agropecuaria tiene el mayor potencial para dar forma al futuro de nuestro planeta.

Nos motiva el gran desafío que el mundo nos ha puesto: producir suficiente alimento seguro y nutritivo para todos; mientras cuidamos a nuestros animales y protegemos a la tierra, al aire y al agua para las generaciones futuras. Nuestros recursos naturales pueden ser finitos, pero el ingenio humano es infinito.

Un Planeta de Abundancia es una visión que busca:

  1. Elevar el sector agroalimentario. Ya que es fundamental que reconozcamos nuestra capacidad para abordar muchos de los principales problemas que enfrenta nuestro planeta: la nutrición, el bienestar humano y animal, o la preservación de los recursos naturales. En Alltech llevamos a cabo esto al contar historias reales (poco difundidas) sobre personas apasionadas que están trabajando desde el sector agroalimentario para construir un Planeta de Abundancia.
  2. Motivar a los agricultores, los ganaderos y los productores a adoptar nuevas tecnologías, estrategias de producción y mejores prácticas de manejo agrícola.
  3. Crear nuevos modelos de negocio para ayudar a nuestros clientes y hacer crecer nuestra empresa.

Lo que comenzó como la visión de una compañía se ha convertido en un llamado de colaboración a toda la industria.

Un Planeta de Abundancia es una visión de promesa, posibilidades y optimismo para el futuro. Creemos que un mundo de abundancia es posible, pero para ello, todos tenemos que trabajar juntos.

Es una visión que debe ser liderada por la ciencia, la tecnología y la voluntad compartida para lograr un cambio: plantar árboles que no veremos crecer. Ya que la sostenibilidad significa tomar medidas positivas hoy, para el éxito del mañana (es una búsqueda donde siempre habrá un margen de mejora y una nueva idea).

Para conocer más esta visión visite la página web Planeta de Abundancia™ y únase a nosotros en este viaje.

<>Accordion
<>Items

All About Feed: Alltech ONE discusses how to feed the future

Submitted by jnorrie on Fri, 07/09/2021 - 12:30

One of the topics addressed at the recent virtual Alltech ONE ideas conference was how to feed our livestock in the future. Several speakers discussed how to take into account the carbon footprint, sustainable feed sources and human and animal health, while producing enough food in the future.

Click here for full article

Sarah Evanega – Leading with Science

Submitted by rladenburger on Thu, 07/08/2021 - 08:10

As the director of the Cornell Alliance for Science, Sarah Evanega pushes for evidence-based decision making in agriculture. She is also the winner of the Planet of Plenty awards in the Educator category. We spoke to her about the role that plant science plays in producing enough nutritious and safe food for a growing population.

The following is an edited transcript of the Ag Future podcast episode with Sarah Evanega hosted by Tom Martin. Click below to hear the full audio or listen to the episode on Apple Podcasts or Spotify.

Tom:                          This is Tom Martin. And our guest is Sarah Evanega, winner in the educator category of Alltech’s Planet of Plenty Awards.

                                    Sarah, also recently received the coveted Borlaug CAST Communication Award. She is director of the Cornell Alliance for Science, a global communications effort that promotes evidence-based decision making in agriculture.

                                    She is a research professor in the Department of Global Development and holds an adjunct appointment in the Section of Plant Breeding and Genetics in the School of Integrative Plant Science at Cornell, teaching courses on Agricultural Biotechnology on the undergraduate and graduate levels.

                                    Dr. Evanega, congratulations and thanks for joining us.

Sarah:                        Thanks, Tom. It’s so nice to be here.

Tom:                          So, tell us about the Alliance for Science, what are its aims, what does it do?

Sarah:                        Yeah. The Alliance for Science is a global platform. Anyone can be part of the Alliance for Science. Any individual, any organization can join the Alliance for Science.

                                    We’re a global effort to ensure access to agricultural technologies, the information that can help us improve food security, improve environmental sustainability, and really explains the quality of life globally.

                                    We’re a communications initiative standing firmly in support of the science, trying to improve the enabling environment for plant and agricultural plants.

                                    So, we work to increase public engagement and communications around plants sciences. We work to ensure good science and farm policy making that can have a positive impact on our mission.

Tom:                          Why does science even need to be defended?

Sarah:                        Yeah. Well, that’s a good question. But, the world is certainly facing some big challenges ahead, not the least of which is feeding the many, while at the same time fighting climate change.

                                    We absolutely need science and innovation to do this to meet these big challenges. And, I think, you know, this year, this past year has been a very clear demonstration of the need for science and innovation to solve complex global problems.

                                    So, for the past year and a half, we all know we’ve been reliant on good science to get us through this pandemic that we’re in. And we’ve seen firsthand the impacts of disinformation and lack of access to science and innovation. I mean, sadly, it has literally been the difference between life and death in this case and so, we absolutely need to defend science and ensure that science and forms the policies that – that really have real world implications.

Tom:                          Is it becoming increasingly difficult to cut through all that clutter of mis- and disinformation to keep people accurately and contextually informed?

Sarah:                        Yeah. I mean, we definitely live in a time when, you know, we have information overload. We’ve got so many different social media platforms that we can communicate on, some of which are opened, some of which are closed loop.

                                    It’s – it’s an information age and I think, you know, that can – can serve a really positive purpose and it can also, you know, be a disservice. And so, I think the important thing is is that we make sure that science is well represented in those information platforms and we get, you know, bonafide experts out there communicating and sharing the good science informed material information that can help people make good decisions about their life.

                                    And so, part of what we’re doing at the Alliance for Science is really trying to help equip people, young people, old people on sciences, journalists, you name it, farmers, people from all kinds of different walks of life to have the kind of communication skills that they need to get out there and share good science-based information, so that we – we have it informed public and that we have policy makers who – who can – who can stand firmly in support of the science.

Tom:                          The young people who participate in the Alliance for Science program, where do they come from?

Sarah:                        Gosh, they come from all over the world. So, in our training program broadly we’ve had about 800 trainees from roughly 50 countries from around the world.

                                    So, if you look at the map of – of where the Alliance for Science had representation in our training program, it really spans the entire globe with Antarctica as an exception. [laughs]

                                    And so, it really truly – we truly are a global alliance and that’s something we’re very proud of. We have a lot of representation in our global fellows program from across the developing world. We’ve had a lot of fantastic champions from across Latin America, from across South Africa, fantastic representation from South Asia and really vibrant group from the Philippines as well.

                                    So, I mean it really is a global – a global alliance and the champions who come to our programs are leading efforts across the globe.

Tom:                          And what sorts of issues are these students working to solve?

Sarah:                        Well, they are all coming on into our programs with a passion for these issues. So, they come to the Alliance for Science already with, you know, sharing our mission to advocate for access to agriculture innovations.

                                    So, these are people who might be concerned for example about youth employment or youth engagement in agriculture in their home countries of Zimbabwe for example. And so, they really want to develop a strategic plan to help ignite excitement for agriculture among youth in Zimbabwe for example.

                                    They might be from a farming community, who really wants to advocate for access to improve seed and other agricultural innovations that can actually help them grow resilient – resilient crops that are relevant in their country context. Maybe they’re advocating for a good biotech policies that will help ensure access to those seeds.

                                    We’ve also had a champion from Bangladesh for example who has essentially after participating in our program grown up his own Alliance for Science like organization called Farming Future Bangladesh, that is a communication initiative that is working together with the Alliance to do many of the same kinds of activities, but specifically in Bangladesh.

                                    So, I mean, really the opportunities are endless and the ideas and the projects that flow from these fellows really are driven by the issues that are the most relevant in their country context that they care deeply about. Very home grown.

Tom:                          Well, where are you seeing importance successes in those initiatives?

Sarah:                        Well, we’ve seen partners in Nigeria for example works together to advocate for access to Bt cowpea, Bt maize, and other improved seeds that could help Nigerian farmers move away from a lot of the, you know, import – imports that they are relying on as well as accessing improved seed for crops that are so important in their country context.

                                    So, since – since our Nigerian fellows for example begun working together, they and other partners around the globe like the Africa Agriculture Technology Foundation, the Open Forum Biotechnology in Africa, many commodity groups and farmer organizations across Nigeria have worked together over the last couple of years and are now seeing tremendous success and having access to new biotech crops that are going to help Nigerian farmers.

                                    You know, in the US, cowpea is kind of, you know, strange thing that we don’t eat very much. I mean, I grew up eating it on New Year’s day for good luck,  [laughs]  but it’s not really staple in our – in our diet.

                                    In Nigeria, it’s such an important source of protein and so, having access to those legumes and source of protein is so important in that cultural context.

Tom:                          I think it’s safe to say by now that climate change is being recognized by most people as one of our most serious challenges. But, I’m wondering, what are some other serious challenges that could also benefit from scientific solutions?

Sarah:                        Well, I think you’ve – you’ve said it right there. Climate change sort of looms over everything, right?

Tom:                          Uh-hmm.

Sarah:                        And, in agriculture and plant science, we are up against this enormous challenge of feeding the, you know, 9 or 10 billion people who are going to inhabit the earth in a few short years, while at the same time, addressing climate change.

                                    And that’s a big wicked problem because agriculture is the contributor to the climate change and all kinds of different ways. But, you know, when I look at the kind of innovation happening in plant science, whether it’s, you know, the classical genetic engineering or, you know, newer emerging technologies like CRISPR.

                                    I see so much research innovation happening right now that’s going to help us feed the many, while at the same time, reducing agriculture’s negative environmental footprint.

                                    We see crops being developed that are not going to need the same amount of extra fertilizer and other innovations that are going to reduce nitrogen fertilizer, which is fantastic.

                                    We see, you know, innovations that are reducing emissions in agriculture and improving soil conditions the conservation agriculture. We see applications that are reducing pesticide use, like this exciting Bt eggplant that’s being grown in Bangladesh.

                                    So many exciting applications that are happening right now through genetic engineering, through CRISPR, and a range of other technologies that are helping us do agriculture in a much cleaner and greener way.

                                    And so, while it’s an enormous challenge, I am optimistic that we – that we can achieve our – our challenge of feeding the many at the same time we’re using agriculture’s negative environmental footprint.

Tom:                          You cited many innovations that are really interesting really exciting, but the one that really, I think, qualifies for mind-blowing is CRISPR.

                                    And, I’m just wondering if you could expand on that. Anything that you can think of that’s going on in the CRISPR area that agriculture in particular might benefit from?

Sarah:                        Absolutely. We’re -- I share your enthusiasm for CRISPR, I think it’s a really exciting tool that is going to be a game-changer in food and agriculture. So, I’m excited about applications of CRISPR that are going to help improve the environment.

                                    I was just reading recently about some genes in cattle that are associated with methane emissions that, you know, can be – can be addressed to reduce methane emissions from cattle that’s an exciting CRISPR application.

                                    There are applications across the – across crop improvement that are also going to help us grow more using less resources and having less negative impact on the environment.

                                    I’m also really excited about the implications for nutrition, so using CRISPR to crops that are going to be more nutritious, that will allow us to grow more diverse crops that can stand up to climate change and other stresses.

                                    So, for example if we look at, you know, the first generation of genetically engineered crops for example, you know 99% of all the crops that are genetically engineered that are growing out there in the world are essentially just four crops, right? You have the – 50% of it is soy, 30% maize, 15% is cotton, and 4% is canola.

And so, most crops haven’t actually benefitted from those tools and CRISPR is very much democratizing tool that many researchers can use from public institutions, small and medium businesses, startups. It’s not limited to a few big companies. It’s a very democratizing tool.

And what that means is that we can use this tool to improve specialty crops to improve crops that are important maybe in a developing country, but not traded, yeah, globally. And so, there’s so much opportunity to – to improve a range of different crops that can help combat malnutrition, undernutrition, etc.

And also, I think, you know, in the context of the US, there’s a number of products that are being developed that – that are going to be a great interest to consumers that are going to help us consume healthier, more healthy convenient food.

So, there’s startups that are working to really improve our produce aisle. And I’m excited about that because I think that’s going to be a real game-changer for the acceptance of – of the role that plant breeding innovation can play improving our life.

Tom:                          There’s another matter that you brought up earlier that I’d like to touch on here and it has to do with population.

                                    The world seems to be going in two different directions between developing nations and developed nations. Developed seem to be depopulating. We’re getting into negative population growth, while at the same time, the developing world is going in the opposite direction.

Does that figure into your calculations as a scientist and as somebody who’s thinking about a planet of plenty and how to feed the world?

Sarah:                        I think one of the important points that – that I think a lot about is the need to engage more young people in plant and agricultural science and in the – in the careers associated with agriculture and producing the food that we need.

                                    So, in a lot of developing country context as well as the US for that matter, you know we’re not seeing young people getting into the – the field of agriculture. And I think there’s a lot of reasons for that.

                                    But, what we do see is that when young – when young people see agriculture as a good business as an exciting business where they can innovate and use state of the art technology, then they’re more likely to engage in agriculture-related fields.

                                    And so, I think, though, it goes back to the – our core mission of ensuring access to these innovations, these innovations that excite people that engage young people in agriculture that inspire entrepreneurship, so that, you know, it can become a good business and attract the young brightest minds.

                                    And I think in the context of the US, we have a great opportunity to engage more – more diverse people in plant and agricultural science as well as in agriculture. And I think that that needs to be one of our priorities in the US is to really make sure that the face of agriculture, the face of agricultural science and the face of plant sciences is as inclusive and diverse.

Tom:                          I’d like to circle back to the Alliance for Science and talk about its funding. I think it’s worth noting, you do not accept funding from corporate agriculture. Why is that and how is the effort supported?

Sarah:                        Yeah. So, we work on some controversial issue areas and we – we’re a neutral organization at a US university. And to maintain that trust that I think we’ve inspired across bringing the stakeholders, we do not accept funding from industry.

                                    And I think that’s important for us to maintain our – our neutral and very science conformed position, we are driven by science, not by corporate agendas for example.

                                    We are largely funded through philanthropic organizations. A great deal of our funding does come from Bill and Melinda Gates Foundation. We also have received funding from US government agencies like the USDA, USAID. So, we have some small family foundations that have given to us.

And we – we really very much in spirit of transparency and so we do list all of our funding sources on our website.

Tom:                          Sarah, I know that you’ve been instrumental in launching the AWARE initiative. AWARE is standing for Advancing Women in Agriculture through Research and Education. If you could tell us about this program?

Sarah:                        Yeah. I work on closely with a colleague on this initiative that we launched a few years ago. And our goal really was to create a cross cutting initiative, so that we would consider the needs of women in agriculture in everything that we do here in our unit.

                                    So, that ranges from really encouraging and supporting student research that will benefit women to ensuring that all of the global projects that we’re running consider for example the needs of women farmers in various country context.

                                    So, it really is about, you know, thinking about the role of women across all areas of agriculture in all that we do. And part of that also is in through our, you know, capacity building program, ensuring that we have good representation of women.

                                    In many countries where we work, women are the ones who are – are –are holding down the fort at the farm for example as – as men seek of farm labor opportunities and so forth.

                                    And so, it’s really important that, you know, in plant science, we’re thinking about the needs of women as they process these crops, not just grow them, but process them.

And so, the AWARE initiative is really all encompassing and cross cutting thinking about, okay, what are the needs of women and how can we adjust those needs through everything that we do from our research to our education opportunities.

Tom:                          We have talked about issues and challenges and obstacles as well as some amazing innovations and forward-looking programs that are going on right now.

                                    What makes you optimistic about a Planet of Plenty?

Sarah:                        I am an optimist and I, you know, I’m a plant scientist and I really do feel like the role that plants breeding and plant science can play in helping us achieve a Planet of Plenty in this – in this changing climate is so crucial.

                                    So, we, in plant science, we have the opportunities to create this Planet of Plenty to produce the food, nutritious – safe nutritious food that’s going to feed our growing population, while at the same time, playing a critical role in adapting to climate change as well as mitigating climate change.

                                    So, plant science I think is so full of opportunities and it’s my hope that, you know, as we inspire a new generation to get into plant science in a much more diverse generation to get into plant science, we’ll have new decision makers at the table, we’ll have new innovators at the table, and we really will be able to achieve this Planet of Plenty in – in a world full of enormous challenges.

Tom:                          Yes. That’s Sara Evanega, research professor in the Department of Global Development at Cornell University in Ithaca, New York overlooking beautiful Cayuga Lake.

                                    And, she’s also the winner in the educator category of Alltech’s Planet of Plenty Awards.

                                    Thank you, Sarah.

Sarah:                        Thank you, Tom. It’s been a pleasure speaking with you today.

Tom:                          I’m Tom Martin and thanks for listening.

<>Premium Content
Off
<>Featured Image
<>Date
<>Featured Image License
Off
<>Feature
Off
<>Primary Focus Area
<>Article Type
<>Image Caption

Sarah Evanega won the Planet of Plenty award in the educator category for the work she is doing to help ensure food security across the world.

Certifikater

Alltech Denmark er certificeret efter standarderne FAMI QS og VLOG; det sikrer kunderne produkter af en høj kvalitet, som er dokumenteret gennem hele produktionsprocessen. 
Med en FAMI QS-certificering er der dokumentation for, at der er styr på fodersikkerheden i alle processer.
VLOG-certificeringen sikrer, at der ikke anvendes GMO-råvarer i foderproduktionen.
 

 

<>Accordion
<>Items

Tips for reducing stress when weaning calves

Submitted by aledford on Tue, 07/06/2021 - 11:15

No matter the segment of the beef system, stress is a natural and unavoidable hurdle that the beef industry must learn to manage. Ironically, it is often the segmentation of the beef system that results in periods of stress. These stressful times often fall around transition intervals, when cattle move from one phase of production to the next. Weaning and feedlot receiving are two transition periods during which calves will experience multiple stressors. Prolonged exposure to stress has negative impacts on calf performance, and these negative effects can result in long-term issues.

When you consider the long history of the beef sector, stress is a relatively new issue being examined and discussed by those in the industry. In recent years, scientists and producers have begun to realize the impact that stress can have on calf performance. Fortunately, however, there are solutions for mitigating stress for your cattle during transitions. First, it is important to understand what can cause stress, as well as the consequences of that stress.

Stressors that can occur during weaning and receiving include:

  • Separation from the dam

The social stress of being removed from the mother can be significant. One management practice that gradually weans calves is fence-line weaning. This technique involves placing weaned calves and dams in adjacent pastures that allow calves to be able see their mothers while being physically separated. Make sure you have sturdy fences with no gaps to prevent calves from crawling through to the other side.

  • Transportation

It’s inevitable: At some point, cattle will need to be moved. There are many ways that producers can work to reduce stress during transportation — but similarly to humans travelling to new locations or making a big move, this major transition will likely lead to schedule changes and disruptions, changes in eating patterns, etc.

  • Commingling

When groups of cattle are mingled together, they can expose each other to new pathogens. Even if the animals are on the same ranch but are from different pastures, producers need to consider a commingling strategy.

  • Unfamiliar diets

Going from their mothers’ milk to feed might feel like a stark transition to some calves. The tips later in this article explain how to get calves to the bunk and help them transition to a new, healthy, nutrient-dense diet.

Stress can have consequences on production, including:

  • Impaired growth. Stress causes muscle breakdown and can slow the growth of your cattle.
  • Suppression of immune functions, which can lead to a decreased ability to resist infection and an increased susceptibility to getting sick.
  • Altered behavior, like reduced feed intake.

A wholistic view of beef production is necessary to identify where leverage points exist within the production system. Recognizing leverage points allows for a more effective application of management practices to minimize stress and improve performance. In beef production, the most effective approach to minimizing stress is a preventative one. Implement practices that will help you foster and maintain a resilient herd. Resilient calves are going to be able to handle the periods of stress that are inherent within the beef system. The key to building resilient calves is implementing proactive management practices.

Outlined below are five easy and practical management tips that will help you produce resilient cattle.

1. Vaccinate prior to shipping.

Work with your veterinarian to establish a vaccination program prior to your animals being commingled and shipped. A vaccination program is essential to building a healthy immune system prior to animals being exposed to novel pathogens in a new place and when surrounded by other animals.

2. Castrate animals as early as possible.

Castration is a stressful but generally necessary management practice. Research has shown that animals experience less stress when they are castrated at a younger age. Some producers will castrate at birth, when they tag or maybe when they take cattle out to grass. Whatever fits into your management schedule, getting your animals castrated early will allow them to recoup before other stressors manifest throughout the following transition stages.

3. Minimize commingling.

Just like with humans, anytime you bring animals from different sources together, you run the risk of exposing them to pathogens. You can reduce this risk of exposure for calves by being strategic about minimizing mixing between sources of cattle. There is also an element of social stress as the newly commingled animals work to establish a pecking order.

4. Expose calves to feed bunks and water troughs.

Familiarize your animals with feed bunks and water troughs prior to shipping. This can help reduce stress during feedlot arrival, as getting calves to feed bunks prior to shipping will help them get onto feed quicker. The sooner they get on feed and start consuming water, the better they will bounce back from transportation stress.

5. Proper nutrition is essential.

When transitioning cattle, it is important to make sure that their nutritional requirements are being met. Meeting the cattle’s protein, energy and trace mineral requirements is essential for their immune function and growth. During periods of stress, it is common for animals to reduce their feed intake. In these cases, providing diets that are more nutrient-dense to compensate for reduced intake is recommended.

It is unrealistic to think that we can eliminate all stress from the production system, but we can minimize the duration and severity of the stress that animals experience. When utilizing these management techniques, consider a schedule that exposes calves to stressors gradually, rather than all at once. When calves feel high levels of stress and no mitigation strategies are used, they can experience critical setbacks. The most important reason to help calves through periods of stress is to set them up for success for the rest of their life — ultimately leaving you with healthy animals, a healthy reputation and a healthy bottom line.  

 

Download a free poster!

<>Premium Content
Off
<>Featured Image
weaning calves
<>Date
<>Featured Image License
Off
<>Hubspot
<!--[if lte IE 8]>
<script charset="utf-8" type="text/javascript" src="//js.hsforms.net/forms/v2-legacy.js"></script>
<![endif]--><script charset="utf-8" type="text/javascript" src="//js.hsforms.net/forms/v2.js"></script><script>
hbspt.forms.create({
region: "na1",
portalId: "745395",
formId: "d0342c19-291d-480f-bf28-cb703e0033d9"
});
</script>
<>Feature
Off
<>Primary Focus Area
<>Animal Nutrition Focus Areas
<>Article Type
<>Challenges
<>Products
<>Regions
<>Topics
<>Content Author

10 signos de advertencia de la presencia de micotoxinas en sus cerdos

Submitted by ldobler on Tue, 07/06/2021 - 10:07

¿Por qué las micotoxinas son un problema en la producción porcina?

Las micotoxinas son sustancias producidas por los hongos filamentosos (mohos) que están siempre presentes en la naturaleza y, en condiciones propicias, tienen el potencial de contaminar casi todos los ingredientes utilizados en las dietas para los cerdos. Las micotoxinas no crecen únicamente por determinados mohos, lo que significa que distintas especies de hongos pueden generar la misma micotoxina. Además, encontramos algunos géneros de hongos que producen numerosos tipos de micotoxinas. Si bien la presencia dominante de una sola micotoxina puede perjudicar el bienestar animal; igual bajos niveles de múltiples toxinas  pueden provocar problemas más serios.

Los mohos crecen utilizando los nutrientes de las plantas o de las materias primas contaminadas que ellos mismos infectan (lo que disminuye su valor nutritivo y cambia su sabor y/o su olor). Sin embargo, las micotoxinas producidas por ellos representan un riesgo mucho mayor para los animales, siendo los cerdos, la especie más sensible a esta contaminación. La mayoría de las guías de los organismos reguladores, dan a conocer los niveles seguros de cada micotoxina. No obstante, estos no toman en cuenta los efectos acumulativos de una exposición a múltiples micotoxinas presentes en una ración, que se ha demostrado hoy en día.

¿Qué impacto tienen las micotoxinas sobre los cerdos?

Las micotoxinas deterioran la integridad de las células y de los tejidos en los cerdos, lo que provoca un desequilibrio que perjudica diferentes sistemas fisiológicos. Esto produce un mal funcionamiento de los órganos; lo que conlleva a un deficiente desempeño animal, una depresión del sistema inmune y una reducción del estado de salud. Además, la mayoría de las micotoxinas pueden causar una toxicosis aguda en los cerdos, pero con mayor frecuencia una toxicosis crónica. Asimismo, muchos tipos de toxinas son conocidas por sus efectos toxicológicos propios y pueden causar determinados síntomas (dependiendo de la especie, sexo, edad, nivel de contaminación, tiempo de exposición, etc.).

¿Cómo manejar las micotoxinas en la producción de cerdos?

Una contaminación por micotoxinas no es una condición invariable, ya que experimenta cambios dinámicos a diario. Además, debido a la naturaleza invisible de estos compuestos tóxicos, incluso sin indicios visibles de la presencia de mohos, puede haber una amenaza de contaminación; lo que hace que la detección sea más compleja.

Adoptar una estrategia de prevención permanente y bien implementada ayudará a mitigar los efectos negativos de esta amenaza. Esta deberá basarse en los principios del Sistema de Análisis de Peligros y Puntos Críticos de Control (HACCP, por sus siglas en inglés): que abarca el proceso completo de abastecimiento del alimento balanceado, alojamiento, manejo de la granja y control del estado de salud de los animales.

Con la detección temprana de los riesgos, se pueden adoptar las medidas necesarias para mitigar el impacto de las micotoxinas sobre el sistema inmune de sus cerdos y así proteger la rentabilidad de su producción.

Le presentamos 10 signos de advertencia que todo productor porcino debe vigilar:

  1. Mohos visibles en los ingredientes del alimento balanceado

Los mohos pueden crecer antes o después de la cosecha, o durante el almacenamiento; y contaminar así casi todos los ingredientes utilizados en el alimento balanceado de los cerdos. Por lo que debemos estar atentos a una posible contaminación durante la producción, el transporte y la distribución de las dietas. Algunas veces, la infección por mohos es visible, lo que le permite determinar el riesgo potencial y adoptar medidas preventivas.

Sin embargo, las micotoxinas no son visibles a simple vista; por lo que se requiere tecnologías especializadas de detección. Para ayudarle a identificar los diferentes tipos de mohos, Alltech ha elaborado una guía rápida que puede descargarla aquí.

  1. Cambio en los parámetros de desempeño

Con frecuencia no percibimos los signos de la presencia de micotoxinas en los animales, hasta que ya están afectando negativamente su desempeño. Un registro de datos basados en mediciones detalladas y precisas proporciona un buen punto de partida para analizar el problema correctamente y desarrollar una estrategia de prevención eficaz.

Una ligera fluctuación en la tasa de conversión alimenticia puede provocar fácilmente considerables pérdidas económicas (este es solo un ejemplo de los diferentes parámetros de desempeño que puede señalarle la posible presencia de micotoxinas).

  1. Reducción de la ingesta de alimento

Muchas veces, la sola presencia de mohos puede producir cambios desfavorables en la palatabilidad y/o en el olor del alimento balanceado. Pero en muchos otros casos, sus metabolitos secundarios tóxicos afectan directamente el apetito de los cerdos. En casos más graves, el rechazo de la dieta es total o presenciamos un hozar intenso del animal al comer.

Con mucha frecuencia, además, una ligera caída en el consumo diario de alimento genera una reducción importante del desempeño del cerdo (especialmente en la ganancia media diaria de peso). Por lo que todos los días se debe realizar un control del consumo de alimento.

  1. Heces sin consistencia

Signos más visibles de enfermedades entéricas en un lote numeroso e, incluso, acompañados de una consistencia irregular de las heces (incluyendo el cambio de la excreta ligeramente blanda a una textura muy acuosa con sangre o con alimento balanceado no digerido) pueden indicar el desafío de una contaminación por múltiples micotoxinas.

La gravedad de algunos patógenos (como E. coli, Salmonella spp., Lawsonia spp. o Serpulina spp.) también puede aumentar y exacerbar el efecto de las micotoxinas

  1. Fallas reproductivas

Una contaminación por múltiples toxinas en el alimento balanceado puede provocar descensos inesperados del rendimiento reproductivo. Además, las cerdas nulíparas (primerizas), los verracos y las cerdas multíparas pueden verse también afectados negativamente. Mientras que los lechones pueden mostrar signos de una exposición intrauterina a las micotoxinas (dada a través de la vulvovaginitis o la necrosis mamaria). Los verracos, por su lado, pueden presentar una disminución tanto de la libido como del número de espermatozoides.

El celo irregular en las cerdas, o un mayor intervalo entre el destete y el estro, deben ser considerados como problemas potenciales relacionados. Asimismo, un aumento del número de mortinatos, un tamaño de la camada menor de lo normal, o una reducción de la vitalidad de los lechones; pueden contarse entre los signos de una contaminación por micotoxinas. Una menor producción láctea de la cerda también puede provocar un comportamiento productivo deficiente en los lechones. Además, las micotoxinas se pueden transmitir al lechón a través de la leche.

  1. Cerdos deprimidos

Este es uno de los aspectos donde es más difícil determinar los efectos perjudiciales de una ingesta de micotoxinas. Sin embargo, un aumento en el número de animales sacrificados y una mayor mortalidad pueden indicarnos posibles problemas causados por micotoxinas en el ganado porcino. Asimismo, un bajo éxito de los programas de vacunación, un aumento de los brotes de infecciones por patógenos o simplemente un aumento de los gastos médicos; pueden significar también problemas relacionados con la toxicosis.

  1. Mayor incidencia de prolapso

Un aumento de prolapsos rectales y/o urogenitales puede indicar enseguida un problema de micotoxinas. Si bien podrían existir otras causas para estos signos, el prolapso es uno de los cuadros clínicos que se asocia con más frecuencia a la ingestión de micotoxinas en los cerdos.

Además, las alteraciones de los ligamentos que sostienen a los órganos son otro efecto directo. Mientras que una diarrea frecuente producida por la aflicción abdominal es uno de los efectos indirectos más comunes.

  1. Comportamiento alterado del cerdo (vómitos)

El letargo o, incluso, un estrés visible en lotes grandes de animales pueden estar relacionados con dietas contaminadas por micotoxinas. Masticación con la boca vacía, saliva espumosa alrededor de la boca y (con más frecuencia) un aumento de vómitos; pueden indicarnos un problema potencial de micotoxinas.

  1. Mayor sensibilidad de la piel

Un aumento de la sensibilidad de la piel (que da lugar a lesiones cutáneas en la parte superior de las orejas o en las colas) puede deberse a la participación de varios factores. Pero una contaminación por micotoxinas no debe descartarse como una posible causa.

  1. Caída en los parámetros de desempeño porcino

Diversos estudios científicos han ido demostrando los efectos negativos de las micotoxinas en el desempeño animal. Sin embargo, no siempre es evidente este impacto en el ganado porcino.

La pérdida de homogeneidad en lotes de la misma edad, ligeros cambios en la ingesta diaria de alimento y en los parámetros de crecimiento, o una menor eficiencia alimenticia; pueden señalar un problema sutil de micotoxinas y dar como resultado importantes pérdidas económicas. Además, cambios repentinos más graves como una mayor mortalidad, podrían indicar una contaminación aguda y deben ser analizados inmediatamente.

Detección y mitigación

Las micotoxinas son un problema inevitable en la producción porcina; y no existe actualmente un método efectivo para eliminar su presencia por completo. Sin embargo, esto no significa que no puede hacerse nada para mitigar sus efectos adversos.

Alltech proporciona una serie de tecnologías de detección de última generación, que le permite a los productores conocer la amenaza oculta de las micotoxinas en su alimento balanceado.

¿Busca un análisis rápido y preciso para la detección de las micotoxinas?

Con Alltech® RAPIREAD™ los porcicultores cuentan con una tecnología para una rápida detección de las micotoxinas. Es ideal para identificar hasta siete de las principales micotoxinas presentes en los ingredientes individuales del alimento balanceado. Alltech® RAPIREAD™ comprende tanto herramientas en línea como el dispositivo de análisis integrado Raptor® de Neogen. Esta plataforma de pruebas rápidas proporciona análisis detallados junto con recomendaciones prácticas en tiempo real, que están respaldadas por datos confiables.

¿Desea un análisis completo del riesgo de las micotoxinas?

Para los productores que buscan conocer el estado general de los contaminantes presentes en las raciones de sus explotaciones pecuarias, la prueba de análisis de micotoxinas Alltech 37+® puede mostrar los distintos riesgos ocultos de una contaminación.

Siendo la piedra angular del programa de Manejo de Micotoxinas de Alltech, esta prueba de análisis –realizada en los laboratorios de la compañía– examina muestras de alimento balanceado, pudiendo identificar hasta 54 tipos de micotoxinas.

¿Desea mitigar el impacto negativo de las micotoxinas sobre sus cerdos?

Después de identificar a las micotoxinas que están contaminando las materias primas o el alimento balanceado de sus cerdos, el siguiente paso consiste en mitigar sus efectos adversos a través de la inclusión de un adsorbente de micotoxinas –como Mycosorb A+® de Alltech– en la dieta de sus animales. Mycosorb A+® reduce de forma rápida la absorción de múltiples micotoxinas en los cerdos, contrarrestando los riesgos para la salud y el desempeño animal; que están asociados con el daño ocasionado por las micotoxinas.

Los problemas relacionados con las micotoxinas no siempre son fáciles de identificar en los animales, sin embargo, existen algunos signos clave que nos deben alertar y, para ello, contamos con herramientas eficaces para contrarrestar este desafío.

Regístrese para descargar el póster de un protocolo que nuestros expertos en micotoxinas han elaborado para guiarlo en la revisión diaria de su producción porcina, en busca de signos de potenciales problemas provocados por las micotoxinas.

 

<>Premium Content
Off
<>Featured Image
10 signos de advertencia de la presencia de micotoxinas en sus cerdos
<>Date
<>Featured Image License
Off
<>Hubspot
<!--[if lte IE 8]>
<script charset="utf-8" type="text/javascript" src="//js.hsforms.net/forms/v2-legacy.js"></script>
<![endif]-->
<script charset="utf-8" type="text/javascript" src="//js.hsforms.net/forms/v2.js"></script>
<script>
hbspt.forms.create({
portalId: "745395",
formId: "f2b3fa68-1214-4648-bc63-84cf2f90d8a5"
});
</script>
<>Feature
Off
<>Primary Focus Area
<>Article Type

Pig Progress: High rise piggeries and tech at Alltech ONE conference

Submitted by jnorrie on Mon, 07/05/2021 - 12:27

As pork production around the world is ramped up to cater for increased demand, pig housing and technology is also being developed at a fast pace. 2 Speakers at the recent Alltech ONE ideas virtual conference, held June 22-24, focused on their work in these specialist areas. In addition, keynote speakers zoomed in on more general actual themes.

OEM Manufacturing Apprenticeship – QQ1 – Level 6

Submitted by rjones on Mon, 07/05/2021 - 08:58

KEENAN is recruiting for apprentices to join its team through the OEM (Original Equipment Manufacturing) Apprenticeship Program. This program focuses on the development of a range of skills such as engineering drawing, electrical and electronic technology, OEM practices, mechatronics, analytical & problem solving and industrial robotics.

The Key Benefits:

  • Learn from experienced engineers and mentors in the field of OEM

  • Earn as you learn - apprentices will receive payment for both off and on the job phases

  • Hands-on experience with a leading manufacturing organisation – Industry led apprenticeship developed by several leading companies to meet industry needs

  • Exciting career prospects with opportunities to advance and develop further

<>Date Posted
<>Responsibilities

As an OEM Apprentice you will acquire the necessary skills to assemble, install, test, carry out fault diagnostics and commission electrically controlled engine driven and battery powered systems. You will also:

  • Study numerous electromechanical systems including electrical wiring, hydraulics, pneumatic and robotic systems to identify and resolve specific faults encountered in OEM products.

  • Develop the expertise to provide customer support on the range of products manufactured.

  • Understand technical data and the use of calibration and testing equipment, fault diagnosis and modification.

  • Become a key member of multidisciplinary teams such as Research & Development, Manufacturing, Assembly, Testing, Electrical, Customer Support, Service and Installation, Product Management and Marketing/Sales.

<>Requirements

Education

Applicants must be over 17 years of age and have completed their leaving certificate with five 06 grades or five passes pre-2017 (preferably to include mathematics, engineering or another technical subject)

Candidate Requirements:

Strong interest in Engineering – preferably Mechanical or Electrical Engineering

Problem solving skills

Good organisational skills

Ability to communicate effectively

Team Player – demonstrate good work practices

<>Contact Info

Applications in writing to:

Ms. Helen Phelan, Alltech Farming Solutions Ltd., Borris, Co. Carlow or email:  HPhelan@Alltech.com

KEENAN is an equal opportunities employer.

Yea-Sacc®

Submitted by kleech on Sat, 07/03/2021 - 13:18

І-Сак® – це культура штаму дріжджів Saccharomyces cerevisiae 1026, відібраного завдяки його позитивному впливу на продуктивність тварин. Низька норма введення і велика кількість досліджень, присвячених його механізму дії, роблять  І-САК ідеальним для застосування у раціонах м'ясної й молочної худоби, телят і коней. І-Сак є фундаментом годування, який необхідний для підвищення і збереження високої молочної продуктивності. Понад 35 років досліджень дозволяють Alltech пропонувати найстабільніший продукт. 

 

  • Стимулює перетравлення і використання поживних речовин. 
  • Є фундаментом годування, який необхідний для: 
  • Утримання високого рівня молочної продуктивності; 
  • Збереження умов для високої продуктивності. 
  • Знижує коливання pH в рубці і підтримує стабільну активність бактерій рубця, що прискорює перетравлювання корму і збільшує час ефективного травлення, що підвищує ефективність використання корму. 
  • Стимулює ріст бактерій у рубці, що розщеплюють клітковину, і, таким чином, підтримує рівень і обсяг використання грубих кормів. 
  • Стимулює активність бактерій, які перетворюють молочну кислоту на пропіонову. 
  • Підвищує стабільність рубця, запобігає значним коливанням pH, які заважають перетравленню клітковини і засвоєнню корму. 
  • Забезпечує стабільний результат і завдяки зростанню продуктивності є економічно ефективним. 
  • Демонструє, як постійні дослідження допомагають пропонувати технології та рішення в області годування, які сприяють розвитку галузі тваринництва. 
  • І-Сак є фундаментом годування, необхідним для: 
  • Утримання високої молочної продуктивності. 
  • Збереження умов для високої продуктивності. 
  • Покращення перетравності. 
  • Підвищення перетравлення та утилізації поживних речовин. 
  • Збільшення надходження протеїну. 

 

І-Сак для молочної худоби 

І-Сак покращує роботу рубця через створення умов для кращого перетравлення раціону і стабілізації pH рубця. Це дозволяє підвищити молочну продуктивність без збитку здоров'ю і заплідненості тварин. 

 

І-Сак для м'ясної худоби 

І-Сак сприяє покращенню травлення загального раціону тварини, сприяючи перетравленню волокон та стабілізації рН рубця. Це дозволяє збільшити середньодобовий приріст більш ефективним способом для більш вигідного виробництва. 

 

І-Сак для коней 

І-Сак активізує перетравлювання клітковини, що дає більше енергії. 

<>Feature
Off
<>Accordion
<>Icons
<>Icon with Multi-Row Text

Sel-Plex®

Submitted by kleech on Sat, 07/03/2021 - 13:18

Сел-Плекс® представлений у формі, яка краще накопичується в тканинах у зв'язку зі схожістю метіоніну і селенметіоніну, які взаємозамінні в процесі синтезу протеїну. Селен відіграє найважливішу роль в обміні речовин, регулюючи ріст, репродуктивну функцію, нейтралізуючи вільні радикали і підтримуючи механізми захисту організму від інфекцій. Селен допомагає підтримувати здоров'я тварин у періоди великого навантаження. 

Сел-Плекс – це органічний селен у формі селенових дріжджів, розроблений Alltech, це – перша форма, схвалена в ЄС, і єдина форма органічного селену, яка схвалена американським Управлінням з контролю якості харчових продуктів і лікарських препаратів (FDA). Більше 19 років досліджень дозволяють назвати Сел-Плекс однією з найбільш вивчених форм органічного селену. Alltech є найбільшим у світі виробником органічного селену. 

Сел-Плекс допомагає: 

  • Оптимізувати продуктивність тварин; 
  • Поліпшити накопичення в організмі мікроелементів. 
<>Feature
Off
<>Accordion
<>Icons
<>Icon with Multi-Row Text

Synergen®

Submitted by kleech on Sat, 07/03/2021 - 13:18

Синержен® – це продукт бродіння твердого тіла Aspergillus niger. Synergen створює можливості для більш гнучкого підходу до рецептури корму за рахунок включення побічних продуктів або шляхом зменшення обмежень поживних речовин у раціоні. Продуктивність тварин також показує, що продукт залишається ефективним у різних умовах переробки кормів. 

Синержен: 

  • Створює можливості для більш гнучкого підходу до рецептури корму за рахунок включення побічних продуктів або шляхом зменшення обмежень поживних речовин у раціоні.  
  • Продуктивність тварин показує, що продукт залишається ефективним у різних умовах переробки кормів. 
  • Створює можливості для кращих показників, включаючи покращення коефіцієнта конверсії корму, збільшення ваги та вироблення яєць. 
  • Знижує витрати на харчування та підвищує загальну прибутковість. 
  • Створює варіативність раціону. 
<>Focus Areas (taxonomy)
<>Feature
Off
<>Accordion
<>Icons
<>Icon with Multi-Row Text

Optigen®

Submitted by kleech on Sat, 07/03/2021 - 13:18

Оптиген® – це розроблене Alltech джерело захищеного небілкового азоту для жуйних. Це – концентрат частки азоту у збалансованому харчуванні, що дозволяє звільнити місце в раціоні для клітковини або енергії. За кілька років після виведення продукту на ринок Оптиген став рішенням у питаннях годування тварин та захисту навколишнього середовища. 

Нові рецепутри Оптигену можуть застосовуватися з метою: 

  • Збільшення часу, протягом якого азот доступний для бактерій, що розщеплюють клітковину. 
  • Покращення використання вуглеводів для підтримки високої молочної продуктивності. 
  • Підвищення синтезу мікробного протеїну в результаті поліпшення умов рубця. 
  • Збільшення кількості ефективної клітковини для підтримання здоров'я рубця. 
  • Контролю теплового стресу в літній період. 

Це – технологія, що дозволяє складати більш корисні для рубця раціони, в результаті чого поліпшується: 

  • Синтез мікробного білка. 
  • Перетравлення клітковини. 
  • Ефективність використання азоту в рубці. 

Ця технологія допомагає забезпечити постійну доступність аміаку в середовищі рубця, забезпечуючи постійний доступ бактерій рубця до цього необхідного харчового джерела. 

Працює над створенням середовища для: 

  • Оптимізації метаболізму азоту в рубці 
  • Синхронізації поживних речовин 
  • Мікробної ефективності 

Оптиген: 

  • Відмінне джерело небілкового азоту для використання у годуванні жуйних. 
  • Джерело небілкового азоту 
  • Інгредієнт, що дозволяє фахівцям з годівлі покращувати раціони жуйних. 
  • Використовувана при виробництві Оптигену система контролю якості забезпечує сталість характеристик різних партій продукту і повну простежуваність. 
  • Поліпшення синтезу мікробного білка призводить до покращення здоров'я і ферментації рубця. 
  • Дозволяє використовувати менш дорогі інгредієнти і знижувати вартість раціонів. 
  • Забезпечує тривале виділення небілкового азоту. 
  • Швидкість виділення азоту така сама, як у соєвого шроту. 
  • Створює умови для оптимізації обміну азоту в рубці, синхронізації доступності поживних речовин і ефективної дії мікрофлори. 
  • Створений для забезпечення безпечного, концентрованого джерела  рубцевої білкової здатної до розкладання активності популяцій рубцевих бактерій. 
<>Feature
Off
<>Accordion
<>Icons
<>Icon with Multi-Row Text

NuPro®

Submitted by kleech on Sat, 07/03/2021 - 13:18

Нупро® містить необхідні функціональні поживні речовини у високій концентрації, які відіграють важливу роль у раціоні тварин у ранні періоди життя. Дослідження довели, що включення Нупро до раціону молодих тварин допоможе підвищити продуктивність, знизити виробничі витрати і збільшити прибутковість. 

Використання Нупро на ранніх стадіях росту підтримує розвиток молодих тварин і сприяє максимальній продуктивності упродовж усього життя. 

Характеристики Нупро: 

  • Безпека підтверджена за допомогою Alltech® Quality System® ( «система якості Alltech»), яка відповідає міжнародним стандартам. 
  • Стабільність і відстежуваність продукту. 
  • Стабільне джерело високоякісного білка. 
  • Джерело високодоступного білка. 
  • Багатий на нуклеотиди, глютамінову кислоту, інозитол, амінокислоти і пептими. 
  • Дослідження довели, що включення Нупро до раціону молодих тварин допоможе підвищити продуктивність, знизити виробничі витрати і збільшити прибутковість. 
<>Focus Areas (taxonomy)
<>Feature
Off
<>Accordion
<>Icons
<>Icon with Multi-Row Text
Loading...