Bitkisel Üretimde En Önemli Çevresel Stres Kaynakları

Bitkisel üretimi etkileyen her şey içinde çevre en önemli faktördür. Çevre tarafından yaratılan hem olumlu faydalar hem de olumsuz stres etkenleri sadece bitki büyümesini ve hasatta elde edilen fiili verimi etkilemekle kalmaz, aynı zamanda bir bitkinin tam genetik potansiyeline ulaşıp ulaşamayacağı konusunda da kritik bir rol oynar.

Stres kaynakları nelerdir?

Aşırı sıcak veya soğuk hava şartları, aşırı yağmurlar ve hatta aşırı rüzgar altında yetiştirilen ürünler üzerinde hasar ve yıkıma kadar uzanana oldukça kötü sonuçlar görülebilir. Çevresel stres, bitki verimliliğini ve genel bitkisel üretimi azaltabilir ve bu da çiftçiler için ekonomik istikrarsızlığa neden olabilir. Biyoteknoloji, meteorolojik faktörlerin neden olduğu olumsuz etkilerle mücadelede tercih edilen etkili bir silahtır.

• Kuraklık, bitkilerin bodur kalmasına ve sınırlı kök büyümesine neden olabilir. Bitkisel ürün verimi düşebilir ve çiftçilerin olası kayıpları sınırlamak için toplam ekili alanlarını azaltmalarını bile gerektirebilir.
• Sel, toprak erozyonuna, oksijen miktarında azalmaya ve hastalık riskinde artışa neden olabilir. Gelişimsel zorluklar aynı zamanda daha düşük bitkisel ürün verimi ve daha yüksek yabani ot baskısı anlamına gelir.
• Dolu ve şiddetli rüzgar gibi aşırı hava şartları sadece yapraklara, çiçeklere ve meyvelere zarar vermekle kalmaz, aynı zamanda onları tamamen kırabilir veya koparabilir, bu da üretkenliği önemli ölçüde etkiler.
• Don veya dondurucu soğuklar, oluşan buz kristalleri yoluyla bitkilere zarar verebilir. Bu kristaller bitki hücrelerini kesebilir, çiçeklenme döneminde çiçeklere zarar verebilir ve hatta tüm bitkiyi öldürebilir.

Bitkiler stresli olduğunda ne olur?

Kış yağmurları ve kar, bir sonraki sezona hazırlık için yeterli bir toprak nemi sağlar. Bununla birlikte, iklimsel değişiklikler tarımsal döngüleri ve koşulları etkilediğinden, çiftçiler ekim sırasında sıklıkla soğuktan gereğinden fazla etkilenmiş topraklarla karşı karşıya kalırlar ve bu da bitkilerin kendilerini büyütmek için daha fazla zaman ve enerji harcamasına neden olur.

Bu stres faktörlerinin neden olduğu hasarlar, büyümede gecikmelere ve hatta bitkisel üründen beklenen verimin tamamen yok olmasına neden olabilir.

Strese verilen tepkiler, hafif yanmış yapraklardan, hem yerin altında hem de üstünde bitki dokusunun ölümüne kadar değişebilir. İlk aşamalarda yapraklar küçük ve kırılgandır ve bitki çevresel zararlardan kendisini korumak için çok daha fazla enerji harcar. Toprak mikrobiyolojisini iyileştirmek ve iyi yapılandırılmış bir kök sistemini geliştirmek, bitkilerin bu stresli durumlara daha iyi direnmesine ve üstesinden gelmesine yardımcı olacak koşulları yaratır.

Çevresel stres faktörleriyle nasıl mücadele edilir?

Tohumu ekmeden önce bile toprağı beslemek önemlidir. Bitki yaşamının çok erken aşamalarından başlayarak ve tüm ürün döngüsü boyunca dengeli beslenmenin sağlanması, herhangi bir çevresel stres etkeniyle karşılaştığında bitkinin hazırlıklı olmasına yardımcı olabilir.

• Çiftçiler, ekimden önce toprak testleri uygulayarak toprağın mikrobiyal aktivitesini ve besin mevcudiyetini iyileştirmek için ihtiyaç duyan alanları belirlemelidir. Toprağın organik maddesini iyileştirerek, toprağın ihtiyacı olan nem tutma ve drenaj yeteneğinde bir artış sağlanabilir. Besinler kökler için daha erişilebilir hale gelir ve toprağın gelişmiş doğası, bu köklerin daha fazla büyümesine ve daha fazla yayılmasına izin vererek bitkiler için daha güçlü bir temel oluşturur. Böylece bitkilerin mevsimler boyunca stres faktörleriyle mücadele etme yetenekleri artar.
• Ekimden sonra, bitkilerin önemli besin maddelerini gerekli seviyelerde bulabilmesini ve kullanabilmesini sağlamak, çevresel stres faktörlerinin bitkiler üzerindeki etkisini azaltmanın ayrılmaz bir parçasıdır. Güçlendirilmiş bir bitki, aşırı rüzgarlara daha fazla dayanabilir ve dolu hasarından daha güçlü korunabilir.
• Bitkinin kök büyümesini, gelişimini ve üretkenliğini desteklemek için bitki aktivatörü teknolojileri kullanılabilir.

Bitki aktivatörleri bitkilere nasıl yardımcı olur?

Bitki aktivatörleri, bitkinin strese direnme yeteneğini geliştirmek ve bu stres faktörlerine karşı tepkisini iyileştirmek için bitki fizyolojisinde sinyal molekülü olarak görev yapabilir. Bitki gelişim süreçlerinde aşağıdaki konularda gözle görülür iyileştirmeler görülebilir:

• Büyüme
• Meyve veya dane oluşumu, tutumu ve büyümesi
• Kuraklık ve tuzluluk gibi abiyotik stresler gibi en büyük tarımsal zorluklardan bazılarıyla savaşma yeteneği

Alltech Crop Science (ACS) performans ve toprak çözümleri, bitkilerde artan kök büyümesini, dengeli beslemeyi ve iyileştirilmiş performansı desteklemek için üstün teknolojiyi kullanır. Besinsel olarak dengeli ve yüksek kaliteli amino asitlerle kompleks haline getirilmiş Alltech Crop Science çözümleri, besin maddelerinin bitki içinde en çok ihtiyaç duyulan yerlerde daha hızlı emilimine olanak tanıyarak kalite ve üretkenliği arttırır.

Çevre dostu gübrelere yönelik yüksek talepler ve tarımda girdi olarak kullanılan kimyasallara yönelik yasaklar nedeniyle, önemli tarımsal bir segment olan tahıllarda biyolojik çözümlerin kullanımının yakın gelecekte pazarda büyük bir paya sahip olacağı ön görülmektedir.

Biyolojik çözümler, bitkinin stres faktörlerine karşı biyokimyasal tepkiler vermede kendi kapasitesini uyarma yeteneğine katkıda bulunabilir. Biyolojik çözümlerin global olarak daha fazla kullanımı kimyasal olarak etkilenmiş toprakların ve su kaynaklarının iyileştirilmesine yardımcı olabilir. Ayrıca, pestisit kullanımını azaltmaya ve azot gibi besinlerin verimli kullanımında artışa yardımcı olabilir.

Çiftçiler artık sürdürülebilir olma çabasıyla üretimlerini yönetmek için daha doğal yollar seçiyorlar. Bitkilerini doğal olarak güçlendiriyorlar ve onları yıldan yıla değişen çevresel stres faktörlerinin zararlarına karşı daha güçlü hale getiriyorlar. Artan toprak ve bitki sağlığı ve bunun sonucunda artan verim, doğal temelli teknolojileri ve yatırımları buna değer kılıyor.